İTALYA Yeme-İçme Rehberi

MİLANO YEME İÇME REHBERİ : 15 MEKANLA MİLANO’YU FETHEDİYORUZ

İtalyan mutfağı dünyanın en popüler mutfaklarından biri. Pizzayı makarnayı sevmeyen neredeyse yok gibi. Ancak tabi İtalya büyük bir ülke. Kuzeyinden güneyine iklimle beraber yeme içme alışkanlıkları da değişiyor. İlk pizzanın çıktığı Napoli, Bolonez soslu makarnasıyla ünlü Bolonya, Aperol Spritzle coştuğumuz Venedik, Limonçellosuyla damak çatlatan Sorrento, cannoli’siyle tatlı ihtiyacımızı gideren Sicilya diye uzar gider liste. Bizim konumuz ise Milano. Yalnız Milano’ya sadece bölgesel bir şehir olarak bakmak yanlış olur. Büyük ve kozmopolit olduğu için İtalyan mutfağı örneklerinin yanında dünya mutfağının da iyi örneklerine sahip. O yüzden Milano Yeme İçme Rehberi zengin bir rehber olacak.

Lombardiya Bölgesi‘nde yer alan Milano aslında Milanese Risotto‘su ve Osso Buco‘suyla meşhur. Aksi gibi bunları deneme imkanı bulamadım. Kendimi hasret kaldığım makarnaya, pizzaya, Aperol’e, Negroni’ye, espressoya kruvasana vurdum 🙂 Yediklerimin çoğundan da memnun kaldım. Haydi o zaman lafı fazla uzatmadan Milano Yeme İçme Rehberi mize başlayalım o zaman 🙂

Milano Yeme İçme Rehberi

MİLANO YEME İÇME REHBERİ

KAHVALTI

Kahvaltı dedik ama burada kahvaltı dediğin “Un Caffe Normale (1 espresso)”, “Un Cornetto (1 kruvasan)” dan ibaret 🙂 Olaylar şöyle gelişiyor, cafeye giriyorsunuz, siparişinizi veriyorsunuz yukarıdaki gibi (tabi siz başka şeyler de deneyebilirsiniz 🙂 ), önce kahve bardağının altlığı ile su konuluyor önünüze sonra da espresso fincanı geliyor. Ayakta espresso shot’ını çakıp kruvasanınızı 3 lokmada bitirip bekleme yapmadan devam ediyorsunuz 2 dk içinde:) Genelde bu ikili 3 Euro’yu geçmiyor.

1-Caffe Napoli

Burayı tesadüfen keşfettik. Gömü bulmuş gibi sevindik güzelliğini görünce 🙂 Ortam minik ama şahane, kruvasanlar leziz. Önce bir single espresso söyledim sonra da onların özel sunulan kahvelerinden denedim. Espresso İtalya’daki tüm espressolar gibi gayet güzeldi, “YAĞ GİBİ AKIYOR:)”.

Caffe Napoli

Özel kahveler 6 çeşit hepsi de 3,5 Euro. Bunlarda nutella, fındık, fıstık, hindistan cevizi gibi eklentiler var. Ben bunun turist trap olduğunu düşünerek önce bir burun kıvırdım ama yok şocuklar, harika bunlar da, bir tane deneyin muhakkak. Ben hindistan cevizlisine yürüdüm çok da memnun kaldım. Sizlere de önerebilirim.

Caffe Napoli

Ufak bir oturma alanı vardı, biz oraya oturup hem kruvasanımızı yiyip hem de gelip geçenleri sipariş verenleri seyrettik. Pelerinli amcaya hayran kaldım 🙂 Yukarıda dediğim gibi bi espresso bi kruvasan HAYDİ YALLAH BİTTİ GİTTİ 🙂

Burada kahve de satılıyor almak isteyen olursa. Benim espresso bazlı makinem olmadığı için almadım ama sonra Mokapot’luk almadığım için de pişman oldum açıkçası.

ADRES: Via Vitruvio, 38, 20124 Milano MI, İtalya

2-Caffe Panzera dal 1931

Yine yol üstünde denk geldiğim ama inanılmaz keyifli bir mekan daha! Burası işte yaşlı İtalyan dayıların çalıştığı o ikonik cafe & restaurantlardan biri. İçeri girip kasadan siparişinizi veriyorsunuz, fişinizi alıp karşıya gösteriyorsunuz hemen siparişinizi hazırlıyorlar. Bu sefer paraya kıyıp kruvasanı nutellalı aldım yine de toplam 2.70 Euro ödedim 🙂 İtalya’nın da bu güzelliği var. Çok uyguna kahvaltı edebiliyorsunuz 🙂

Caffe Panzera

Kağıdı dayıya uzatıyorum, çapkın çapkın gülüyor 🙂 Önce fincan altlığı ile suyu koyuyor, sonra espresso fincanı gelip tabağa kuruluyor. Hazırız 🙂 Araya bir de bana iltifat sıkıştırıyor, az çok demiyor, boş geçmiyor 🙂 Kruvasan da güzel, kahve de.

Caffe Panzera

Tüm bu olaylar normalde maksimum 5 dk sürer ama ben geviş getirerek yediğim için biraz oyalanıyorum, biraz da mekanı inceliyorum. Burası aslında popüler ve tarihi bir restoranmış, bir daha gelirsem Milano‘ya bi Milanese Risotto’nuzu yerim dayı 🙂

ADRES: Piazza Duca d’Aosta, 10, 20124 Milano MI, İtalya

3-Caffe Piazza

Şaşırır mısınız bilmem ama yolda yürürken görüp içeri girdiğim cafelerden biri daha 🙂 Vitrinde yelpaze şekilli kruvasanımsıyı görüp içeri dalmamız bir oldu. Bi karı koca kahvesini yudumlayıp gazetesini okuyordu. Ben de Americanomu sipariş edip ilişiverdim masaya. Yine tarihi bir cafe yine kahve kruvasan stayla 🙂

Caffe Piazza

ADRES: Buranın adresi konumda görünmüyor. Via Vitruvio üzerinde Institute Gongaza’ya gelmeden dört yol ağzında 🙂

4-Aroma Napoletano by Mexico Napoli

Dry Milano‘nun tecrübeli Şefi Lorenzo önermişti burayı, gitmeden olur mu 🙂 Isola metro durağına yakın sayılabilecek konumda yer alan Aroma‘da dev ve dolgulu kruvasanlar var. Çeşitler insanı kararsızlığı sürüklüyor.

Aroma Napoletano

Ben en son Antep fıstıklı beyaz çikolatalı olanı aldım. Çok güzeldi ama hem içi dolgulu hem üzeri kremalı, bana bu kadarı fazla geldi. Americano ile beraber yaklaşık 5 Euro ödedim. Kruvasanları tırtıklayan güvercinlerle ise arkadaş oldum 🙂 Kaliteli bir gün 🙂

Aroma Napoletano
İtalya’da güvercinler kruvasanla beslenir 🙂

ADRES: Via Traù, 2, 20159 Milano MI, İtalya

ÖĞLE YEMEĞİ

5-Panzerotti Luini

Milano‘nun en meşhur yapısı Duomo di Milano‘yu gezip sonra da Galeria Vittorio Emanuele II‘de salındıktan sonra karnınızın acıktığını hissettiyseniz istikamet Luini. Önünden kuyruğu eksik olmaz 🙂 Korkmayın sıra çabuk geliyor, genelde de herkes mozzarellalı ve domatesli olanı yiyor 🙂

Panzerotti Luini

Biz de öyle yaptık ama başımı göğe ermedi 🙂 Yağlı ve sulu bir arkadaş kendisi, panzerottiyi ikiye bölerken üstümüz başımız battı 🙂 Yarımı bile yetti. Ben çok yükselmedim ama Milanomuzun sembolüdür, yine de bir kerecik denenmelidir kanaatindeyim 🙂

Pişi gibi bişi 🙂

ADRES: Via Santa Radegonda, 16, 20121 Milano MI, İtalya

6-Fratelli La Bufala

Milano Yeme İçme Rehberi yazılır da pizzasız olur mu? Bence olmaz 🙂 Milano‘da nerede pizza yenir? sorusuna cevap olarak oklar genelde belli başlı yerleri gösteriyor. Biri Pizza Am, diğeri de Fratelli La Bufala. San Babila bölgesindeki Urban Outfitters’ı talan ettikten sonra öğle yemeği için hemen yakınındaki Fratelli La Bufala‘ya geldik. Gelmeden evvel çalışma saatlerini kontrol etmenizi şiddetle öneririm. Aradaki siesta tüm planlarınızı alt üst edebilir 🙂

Fratelli La Bufala

Pizzalar 6,5 Euro‘dan (Marinara) başlıyor. Genelde 10 Euro bandında. Benim yediğim “Capricious” 10 Euro idi örneğin. Enginar kalbili, mantarlı, mozzarella ve fesleğenli güzel bir pizza idi. Pizzayı kesmeden getiriyorlar, bu biraz ilginç geldi 🙂 Bir ara lavaş gibi dürüm edip yemeye kalktım ama sonra tekrar çatal bıçağa döndüm 🙂 Pizza güzel ama muhteşem değil. Çoook daha güzellerini yedim. En azından domates sosunda bir fark beklerdim. Ama sağlık olsun, ne yapalım 🙂

Lokal bira 20’lik 4-4,5 Euro, 40’lık 6,5-7 Euro. Bahşiş şu bu derken kişi başı 20 Euro’yu buluyor. Epey popüler ve kalabalık bir mekan. Zaman zaman sıra beklemeyi göze almalısınız. Öğlen 15.00’te kapanıyor. Sanırım sonra tekrar 18.00 gibi açılıyor bu defa akşam yemeği servisi için.

ADRES: Largo Corsia Dei Servi, Galleria S. Carlo, 8, 20121 Milano MI, İtalya

7-Madre

İtalyan mutfağı iyi hoş, hepimiz onun askerleriyiz ama yeter be kardeşim, yeter diye haykıranları da unutmadık 🙂 Milano‘daki bir öğleninizi Madre‘de geçirmelisiniz. Çünkü efsane bi Meksika restoranı. Milano Yeme İçme Rehberi ‘nde sadece İtalyan mutfağı olmayacağını söylemiştim 🙂

Madre

Şehrin yükselen trend semti Porta Genova‘da minik ve renkli dekore edilmiş bir mekan. Turkuaz ve pudra renklerinin hakim olduğu kaktüslerle bezeli bu şirin mekanın bir de dünyalar tatlısı şefi var. Meksika lezzetlerini modern bir yorumla ama özünü yitirmeden sunuyor. Onun önerilerine bırakıyoruz kendimizi ve şov başlıyor 🙂

Madre

Önce “Madre Nachos” ile başlıyoruz. Taptaze malzemelerle hazırlanmış. “Pico de Galle” olarak anılan bir çeşit domatesli, kırmızı soğanlı, kişniş, lime ve jalapenolu salata ile çeşnilenmiş ve krem peynir ile hazırlanan krema ile tatlandırılmış tortillalar hayal edin 🙂 Anlatılmaz yaşanır.. Ama benim asıl çıldırdığım “Ceviche di Gamberi” Karidesli Seviçe (böyle yazınca da Erkin Koray’ın Sevince şarkısı gibi oldu asıl, gülmekten anlatamıyorumssjskhagafaf) oldu.

Madre Nachos

Ceviche aslında Peru mutfağına ait bir yemek ama şimdi canım hepimiz Güney Amerika’dayız sonuçta aramızda bi yemeğin lafı mı olur 🙂 Ben Peru’dayken (oha çok havalı oldu şu an 🙂 ), ÖHÖM NE DİYORDUK EVET BEN PERU’DAYKEN (yazar adeta eskiden gittiği yerlerle hava atıyor 🙂 ) işte orada ben baya bi çeşit ceviche denedimidi. Her türlüsüne okeyim zaten ama buraya dikkat! “BEN HAYATIMDA BÖYLE CEVİCHE YEMEDİM!” Aslında giriş taksimini bu kadar uzatmamın sebebi de burada bu haklı çıkışı yapabilmek için sizleri ceviche konusunda ne kadar mahir (!) olduğuma inandırmaktı 🙂 Konuştukça batıyorum di mi, olsundu. Bu yine de Madre‘de yediğim ceviche’nin son 5 senede yediğim en güzel şey olduğu gerçeğini değiştirmiyor 🙂

Cevichito di Gamberi

Şocuklar karidesli cevicheyi ağzıma bir attım ki o da nesi? Karides tap taze çıtır çıtır, üzerindeki chili bir yandan yakıyor, lime diğer yandan ferahlatıyor, kırmızı soğan lezzeti ikiye katlarken mango ağzı tatlandırıyor, kişniş alttan kırps kırps göz kırpıyor. Vay anam vay, neler olmuş burda dersin 🙂 Bu arada Madre de anne demek 🙂 Anayı bacıyı karıştırdık, çarpılmadan devam edelim a dostlar 🙂 Ayrıca ceviche yaparken ısıl işlem uygulanmıyor; çiğ balık&karides lime daki asidite ve chili biberdeki acı ile pişiyor, çiğköftedeki kıymanın acı ile pişmesi gibi düşünün 🙂

Tacolara gelelim o zaman.. Normalde bir porsiyonda 2’li servis edilen tacoları ben tek tek istedim daha fazla çeşit tadabilmek adına. Yine karidesliye düştüm. Bu mekanda az kaldı kafayı yiyordum 🙂 Ama işte foto ve video çekicem diye biraz fazla bekledim, yağını saldı, o yüzden lavaşlarını yiyemedim. Buradan bir tacoyu tacosuz yediğim için tüm Meksikalılardan özür diliyorum 🙂

Gelelim “Enchiladas”a. 2 çeşidini denedik. “Enchiladas Verdes” yeşil soslu olan ve “Enchiladas De Mole” mole soslu olan. Burada da mole soslu olana eğilmek istiyorum biraz. Yahu bu mole sosunun içinde neler varmış neler, neden söylemiyorsunuz 🙂 Sarımsaktan kimyona, yer fıstığından bitter çikolataya artık Allah ne verdiyse koymuşlar 🙂 Verde kıskanmasın ama ben moleciyim burada 🙂 İçinde de didilmiş tavuk, o sosu zaten neyin üstüne döksen yedirir kendini 🙂 Özetle tavsiyye olunnur 😉

Enchiladas Verde

Menüde daha bir sürü Meksika lezzeti var ama bizde de işkembe değil mide var sonuçta yani bir yere kadar 🙂 Yerim olsa bi dürrito pardon burrito gömerdim muhtemelen, neyse artık en aç kimse o gidip yesin burritoları 🙂

Çalışanları sempatik, şefi tüm sorularımı yorulmadan cevapladı. Buraya gidilip bir öğlen yemeği yenilebilir, not edilsin 🙂

ADRES: Via Savona, 15, 20144 Milano MI, İtalya

8-Hard Rock Milano

İnsan bazen gittiği ülkenin lezzetlerini denemek yerine bildiği, sevdiği, dünyanın pek çok yerinde şubesi olan kahveci ve restoranları ziyaret etmek istiyor. Bu bir çeşit bilindiğin verdiği güven duygusu diyebiliriz. Ayrıca şubeler arası kıyaslama yapma imkanı da sunuyor insana. Arkadaşımın önerisiyle ilk gittiğimiz gün, yeni yer bakmak yerine Hard Rock Cafe‘ye gittik. Nachos ve bira söyledik. Nachosla 4 kişi doyar zaten 🙂 2 de yerel bira söyledik oh miss.

Hard Rock Cafe Milano

Hard Rock Cafe Milano biz gittiğimizde çok sakindi, neredeyse boştu. Nedenini bilmiyorum. Zaten artık bence biraz overrated bir mekan. Koleksiyonerleri için, instagram öncesi gezginleri için ritüel gibiydi ama çok da bi esprisi kalmadı artık. Yine de bildik ve garanti bir mekan, yeni şehre uyum sürecinde bir alıştırma turu gibi düşünülebilir.

ADRES: Via Dante, 5, 20121 Milano MI, İtalya

AKŞAM YEMEĞİ

9-Dry Milano

Burası Milano‘nun en popüler yerlerinden biri. Ödüllü bir pizzacı ve kokteyl barı. Mekan 2 kısımdan oluşuyor. Arka tarafta geniş masaları ile daha bi restoran havasında ama asıl olay girişte, barın olduğu kısımda dönüyor. Biz tabii ki barda yerimizi alıyor, kendimizi şefe ve barmene teslim ediyoruz 🙂

Dry Milano

Dry Milano‘nun şefi Lorenzo Sirabella. Mutfak ona emanet. Yaptığı pizzalarda “Top 50 Pizzas” listelerine girmeyi başarmış. Biz bu seyahatimizde çok fazla mekan gezdiğimiz için çok acıkamadık, barda kokteyl+atıştırmalık şeklinde takılmayı tercih ettik. Arkadaşımın vejetaryen olduğunu söyleyince ona göre lezzetler önerdiler. Ben arada yine focaccia üstü minik kaçamaklar yapmadım değil 🙂

Önce üzerinde inanılmaz lezzetli tereyağı ve limonla hazırlanan krema bulunan ekmek küpleri geliyor. İştahımızı açmakta üzerine yok. İlk olarak “Vintage Negroni” ile başlıyoruz. Sonra neler içtiğimizi hiç sormayın çünkü olay neleri sevdiğinizi söyleyip barmenin zevkinize uygun kokteyl hazırlamasıyla devam ediyor. Ne içtiysem güzeldi, adamlar bu işi biliyor! Boşuna ödül kazanmamışlar anlayacağınız 🙂

Sonra minik bir tepside karışık ekmek üstü lezzetler geliyor. Ben hepsinden yap, ortaya yap ricasında bulunmadan daha şefim sanki kalbimi okuyor 🙂 Böylelikle Focaccia üstü lezzet çeşitlerinin denemiş oluyorum. Hepsi benim bebeklerim, hiçbirini ayıramıyorum 🙂 Özellikle tonbalığı püresi ve kapari tozuyla hazırlananı çok beğendiğimi söylemeliyim. Guacemole li olan da enfesti. Şefimiz sağolsun bazılarının içinden eti balığı çıkararak arkadaşımın da tadabilmesini sağlamıştı. Müşteri ilişkileri çok kuvvetli.

Derken ben arada coşuyor, yüz buluyor, mutfağa giriyorum 🙂 Sormayın azizim sormayın, ben bunu hep yapıyorum 🙂 Şef Lorenzo ustalıkla en ikonik pizzasını hazırlıyor esnada. Allahım ben şu an ne seyrediyorum? Pizzayı yapmak da sanat, yemek de. Sevgili İtalyanlar size teşekkür ediyorum bu lezzetle bizi buluşturduğunuz için..

Dry Milano – Chef Lorenzo Sirabella

Aralarda başkasının siparişlerinden görüp kıskandığım kokteylleri içiyorum 🙂 Derken tatlı geliyor. Bu aslında bir tiramisu. Ama içerisinde kedi dili yerine brownie var. Çok leziz ama normal tiramisuya göre bi tık ağır olduğunu söylemeliyim.

İlk karşılamasından servisine, barmeninden şefine, servis personelinden lezzetlerine tümüyle kusursuz bir deneyim oldu Dry Milano. Şehrin nabzını tutmak isteyenler bu trend mekanı muhakkak listesine eklesin derim.

ADRES: Via Solferino, 33, 20121 Milano MI, İtalya

10-La Esse Romagnola

Milano‘nun yükselen semti Porta Genova‘da İtalya’nın Romagna Bölgesi‘ne ait bir restoran burası. Asıl şubeleri Rimini’de. Milano seyahatimde burada güzel bir akşam yemeği yedim. Mekana ilk girdiğimde dekorasyonu dikkatimi çekti.

Hasır şapkalar, samanlar ve logoda horozu görünce insan kendini bir çiftlikte gibi hissediyor. O doğallığın içinde de kendinizi şefin leziz yemeklerine bırakıyorsunuz. Menüde Romagna Bölgesi’ne ait lezzetler yer alıyor genelde.

La Esse Romagnola

Arkadaşım mekanın spesyellerinden “Tagliolino La Esse” yi seçti. Parmesan soslu, trüf mantarlı ve üzerinde yumurta bulunan bu makarnanın sosu harikaydı. Ben karbonhidrattan yorulduğum için ana yemek olarak “Sliced Steak with Cervia Coarse Salt and Rosemary” seçtim. Yine Romagna Bölgesi’nde yer alan Cervia’ya ait tuz ve biberiye ile çeşnilendirilmiş dilimlenmiş et gerçekten harikaydı, yumuşacıktı. Sipariş ederken pişme derecesini soruyorlar. Medium rare tercih ettim iyi ki de öyle yapmışım. Suyu içinde kalmıştı ve etin lezzetini tam olarak aldım. Yanına da fırında patates söyledik.

Şarap tercihimizi ise çalışanlara bıraktık. İyi ki de öyle yapmışız. Yemeğimize en uygun şarabı getirdiler. 1 şişeyi nasıl içtik anlamadım. Güler yüzlü ve yardımsever çalışanları gecemizi daha da güzelleştirdiler.

Tatlıya yerimiz kalmadı ama yerel grappa ikram etmeyi unutmadılar. Milano‘dan Rimini’ye açılan bir kapı La Esse Romagnola.. O kapıdan girin ve bu eşsiz deneyimi yaşayın. Gitmeden evvel rezervasyon yaptırmayı unutmayın.

La Esse Romagnola Menü

ADRES: Via Tortona, 26, 20144 Milano MI, İtalya

APERİTİVO

Milano Yeme İçme Rehberi yazıp da Aperitivo’dan bahsetmeden olur mu 🙂 İtalyanların iş çıkışı bir çeşit “Happy Hour”u olan Aperitivo saatleri genelde 18.00-21.00 arası oluyor. Sen sadece bir kadeh Aperol Spritz, Negroni ya da arzu ettiğin başka bir içkini sipariş ediyorsun, onlar yanında cips, çerez, peynir, kanepe, artık konseptleri ne ise ona göre ikramda bulunuyor. Hatta bazı mekanlarda açık büfe hazırlanıyor, burada makarna, dilim pizza, salatalar, kanepeler, çeşit çeşit mezeler de sunulabiliyor. Ama bu işin de cılkını çıkarmışalar çok.

Turistlerin Aperitivo sevdasından faydalanmak için bir masa dolusu rezil yiyeceği aperitivo adında sunanlar da var her şey dahil otel açık büfesi saçmalığında. O yüzden iyi bir araştırma yapmak şart. Özellikle Navigli Bölgesi‘nde pek çok popüler mekan var. Ben bu seyahatimde akşam yemekleri için bir yerler belirlediğimden öncesinde Aperitivo yapıp kendimi tıkamak istemedim. Hatta mecbur bir yerde yaptık artık bu sefer de sonrasında yemek yiyemedim. Bence sadece aperitivo bile yeterli oluyor akşamları, bunu not edin.

11-Piadineria Artigianale Pascoli

İşte burası sıcak ve samimi bir ortam, en bi çok sevdiğim. Aperitivo için yer ararken denk geldim. Buranın sistemi farklı. 2 farklı servisleri var. Öğlen servisinde piadineria dedikleri bir çeşit lavaş arası lezzetler, akşam servisinde ise Aperitivo stili bir sunum var. Buranın menüsü beni gerçekten şaşırttı çünkü tatlısıyla tuzlusuyla tam 100 farklı piadina çeşidi var. Aperitivo için ise 3 farklı board’dan gönlünüze göre seçiyorsunuz, fiyata 1 içecek de dahil.

Piadineria Pascoli

18.30-22.00 arasında 3 boarddan birini seçip pritz, prosecco, şarap ya da bira tercih edebilirsiniz.

Aperitivo Menüsü
  • 1. si klasik olanı “Tagliere Classico” 18 Euro. yerel peynirler, şarküteri ürünleri, soslar, özel lavaş ve pişi (gnocco fritto)
  • 2. si bizim seçtiğimiz vejetaryen board. “Tagliere Vegetariano” 18 Euro. Yine yerel peynirler, zeytin, ızgara sebzeler, falafel ve humus, karamelize soğan püresi, marmelat, kıtır mısır, beyaz peynir, domates, kurutulmuş domatesli enginar kalbi püresi ve kısırı andıran bir lezzet vardı, özel lavaş ve pişileri de unutmayalım. Harika bir sunumdu. İki kişi tıka basa doyduk ve keyif yaptık. Kesinlikle öneririm.
  • 3. sü etçil board, “Tagliere Del Carnivoro” 20 Euro. Adı üzerinde daha etçil ve domuz ağırlıklı bir board.

Mekan ufak ama sevimli, yüksek tabure stil masa ve bunklarda oturuyorsunuz. Tam arkadaş buluşmaları bol gossipli akşamlar için ideal. Gelen kişiler de çok tatlıştı. Biz bir yandan lezzetlere daldık diğer yandan Demet’le keyifli sohbetlere daldık. Hatta mekanın sahibi Simone de onca yoğunluğuna rağmen ara ara bize katıldı. Bize menüde resmi olan İtalyan şairi ve “piadina” ya yazdığı şiirin hikayesini anlattı.

Hikayesi olan mekanlar bende hep bir adım öne geçiyor. Sıcak İtalyan misafirperverliğini doyasıya yaşayabileceğiniz samimi bir mekan burası. Sunumlar pratik bardaklarda yapılıyor, cam bardak beklemeyin lütfen. Zaten yiyip içtiklerinizin güzelliği size başka detay aratmıyor. Siz Ninünüze itimat edin ve gidin buraya, Simone’ye de benden selam söyleyin 😉

ADRES: Via Niccolò Paganini, 2, 20131 Milano MI, İtalya

12-Camparino in Galleria

Burası Milano Yeme İçme Rehberi ‘ne en yakışan mekanlardan biri bence. Milano‘nun en havalı mekanlarından birindeyiz, Camparino‘dayız. Çok bi derdimiz yok, bi Campari alıp kaçacağız. Burası Milano‘nun en önemli yapılarından Galleria Vittorio Emanuele II‘nin girişinde yer alan bir tarafı Duomo manzaralı, diğer yanı bahsi geçen çarşı manzaralı çok havalı bir mekan. Klasikleşen “Campari Seltz”ini denedim ben, Campari+Soda. Arkadaşım Negroni tercih etti. zaten İtalya’da özellikle bu 3’ü arasında dönüp durduk, Aperol, Campari, Negroni.

Camparino in Galleria – Campari Seltz

Çalışanlar grand tuvalet, hani şu “AĞBİ SEN OTUR BEN SANA SERVİS EDEYİM ALLAH AŞKINA” diyeceğimiz şıklıkta abiler 🙂 Ben bu abileri biliyorum 🙂 Venedik’teki Caffe Florian‘da tanışmıştım ben böyle abilerle. Aksi gibi de en yakışıklıları seçiyorlar 🙂 Neyse efendim siparişlerimizi verdik, şansımıza da en güzel masa düştü, Duomo’ya bakaraktan içkilerimizi yudumluyoruz, efendim ne hayatlar ne hayatlar :)))

Hava soğuk diye 800 kat giyinmişim ama içten şık şıkırdımlı giyinmeyi ihmal etmemişim bereket versin ki, ortamlarda yine boynumuz bükük kalmıyor 🙂 Ve ben bu hileyi Venedik’te de yapmıştım aynen 🙂 Siyah basic kazağın altından beyaz saten gömlek çıkartmıştım sihirbaz gibi 🙂

Gitmeden evvel araştırma yaptığımda buradaki atıştırma tabaklarına bayılmıştım. Kim bilir kaç öyrodur şimdi bu zıkkım demiştim, o da BEDAVA imiş :)))) Ya bu İtalya’nın Aperitivo kafasınının tam alnının çatından öpeyim ben 🙂 13 Euro‘ya MANZARA SHOW 🙂 Diğer klasik içecekler 16 Euro.

Camparino – Menü

Ödeme için kasaya gidiyoruz, ödemek için kartımı uzatıyorum, grand tuvalet abilerin en yakışıklısı diyor ki “Afiyet olsun, ben de Türk’üm!” Vay benim abime bak hele, İtalyanlara kafa tutacak yakışıklılıkla ne de güzel yakışmış Camparino‘ya, ayağına taş değmesin 🙂

ADRES: Piazza del Duomo, 21, 20121 Milano MI, İtalya

13-Sweet Coffee Bar

DMAG’a doğru giderken yol üstü görüp bi #aperitivo için uğradık, ah ne iyi ettik 🙂 Kristal kadehleri gözüme kestirdim, bizim Aperol Spritz‘imizi bununla verir misiniz dedim, kırmadılar 🙂 10 Euro ya 1 Aperol Spritz+Cips+kanepe+kıtır mısır. İşşşşte bu kadar, bitti gitti 🙂 Mekanın tatlı bi havası vardı, en güzeli de yerellerin gelip ayakta Aperitivo keyfi yapmasıydı.

Aperitivo Time

Ne kadar turist varsa -bizim gibi- hep oturuyor, İtalyanlar ayakta: adeta “OTURMAYA MI GELDİK AYOL?” :))))))) Bardakilerle ayaküstü sohbet, bir yudum, bir kanepe, bir yudum biraz daha muhabbet, içki biter İtalyanım kaçar, bize doyum olmasa da onlara müsaade 🙂 Yorgunluktan fenalık geçirdiğimiz için masaya deve gibi çöküyoruz biz :))) Akşamına bir yere gideceğimiz için de kanepelere fazla yumulamıyoruz, bu da böyle acıklı bi anımdır 🙂

ADRES: Via Alessandro Manzoni, 42, 20121 Milano MI, İtalya

KOKTEYL

14-Rita’s Tiki Room

Navigli bölgesinin en hareketli mekanlarından birisi burası. Zaten listemde vardı, La Esse Romagnola‘daki çalışanlar da önerince koşa koşa gittik. 1 kokteyl diye yola çıktık, 4 kokteyl ile uğurlandık :)) Mekan tümüyle doluydu, milleti itekleyerek kendimize barda yer açtık 🙂

Sonrası işte hoş geldin, beş gittin, neleri seversin o zaman şunu denemelisin tadında. 2.lerde hep şu an yaptığın hangisi, bana da aynından şeklinde ilerliyoruz 🙂 Willy Wonka çok iyiydi yalnız bak onu hatırlıyorum 🙂

Rita’s Tiki Room – Willy Wonka

Keyifli bir mekan, akşam takılmacası için gidilebilir.

ADRES: Ripa di Porta Ticinese, 69, 20143 Milano MI, İtalya

15-Chinese Box

Milano Yeme İçme Rehberi ‘ni hazırlarken sadece kendi araştırmalarımdan değil, yerellerin önerilerinden de faydalandım. Dry Milano‘da tanıştığım bir Milano Kokteyl Mekanları üzerine uzmanlaşmış blogger önerdi burayı. Yine hareketli ve popüler bir yer.

Birer kokteyl söyleyip keyfimize baktık. Güzel yer ama çok bi özelliği yok. Hoş belli bi saatten sonra tüm yemekler Adana, tüm kokteyller şalgam bize 🙂 Kitle çok ciciş kız barındırmıyordu, daha salaş bir mekan, bunu da ekleyelim.

ADRES: Corso Garibaldi, 104, 20121 Milano MI, İtalya

BONUS: Starbucks Reserve Roastery Milano

Milano Yeme İçme Rehberi’nde Starbucks’ın ne işi var demeyin 🙂 Dananın kuyruğunu koparmaya geldik 🙂 Klasik İtalyan cafelerini gezip gezip feneri Starbucks‘ta söndürmeye geldik 🙂 Baştan söyleyeyim benim Starbucks‘a alerjim var. Mümkünse 3. nesil kahvecilik ya da direkt dümdük espresso içilen 1. nesil kahvecilikten yanayım. Starbucks ile gelen özenti kültürünün en azılı düşmanıyım 🙂 Ama işte işler karıştı Milano‘da, sormayın 🙂

Starbucks Reserve Roastery Milano

Ben ilk Starbucks golünü Amsterdam Central Station’daki Starbucks şubesinde yemiştim. Tarihi yapıda o ne güzel Starbucks‘tı öyle, hayran kalmıştım. 2. gol de bu Milano oldu. Öncelikle tarihi bir postane binasında yer alıyor, öyle güzel bir yapı ki. İçeriye adım attığınızda sizi apayrı bir dünya bekliyor, alın bizi burdan uzaya ışınlayın abi 🙂 Sistemi güzel kurmuşlar, tıkır tıkır işliyor.

Ortada cırtlak yeşil dev bir kahve kavurma makinası, zangır zangır dönüyor 🙂 Makinenin etrafında bir halka oturma yeri.. Sağda klasik Starbucks kahvelerini sunan kahve barı ve sırası, solda kahve çekirdeği alabileceğiniz yer ve demleme istasyonu, ortada Starbucks logolu hediyelik eşyalar, yukarıda aperitivo yapabileceğiniz “Arriviamo bar”. Vay arkadaş, neler varmış burada, ben şok.

Godzilla’ya da Shrek’e de biz kahve kavuruyoruz ağbi 🙂

Arkadaşım yönlendirmese ben girmezdim muhtemelen. Girip gördüğüm iyi oldu. Ancak biz kahve bölümünde değil de barda takıldık. 10 Euroya bi köpüklü şarap söyledim, arkadaşım da içerisinde kahve olan bi kokteyl sipariş etti. Hemen ortaya atıştırmalıklarımız geldi. Zeytin, peynir, cips; ohh miss, işte şimdi güzeliz 🙂

Arriviamo Bar

Çalışanlar tatlıydı, ortam biraz karanlıktı ama önümüzdeki manzara güzel, tüm yerleşkeleri tepeden seyretmek.. Elimde sparkling, kahve içenleri seyrediyorum 🙂 Bunu sevdim şocuklar, buraya gidilebilir, son kararım budur 🙂

İtalya’da Starbucks açmanın ne kadar güç olduğu, İtalyanların buradan nefret ettiği olaylarına girmiyorum, onu da artık başkası anlatsın. Her şeyi de Ninüden beklemeyin canım 🙂

ADRES: Corso Garibaldi, 104, 20121 Milano MI, İtalya

Milano seyahatimde neredeyse hiç tarihi yer gezmedim Duomo ve Galleria Vittorio Emanuele II dışında. Sadece mekan gezip alış veriş yaptım. İyi ki de öyle yapmışım, hiç pişman değilim. Çünkü Milano mekanları gerçekten görülmeye değer ve daha listemde bir sürü mekan var. Bu gidişle bana bir kere daha Milano yolu görünüyor 🙂 Milano Yeme İçme Rehberi mizin sonuna geldik 🙂

Ahh Milano Milano 🙂

Yeni yollarda, yine leziz sofralarda görüşünceye kadar..

Kalın sağlıcakla, afiyetle..

Ciao! Eyvallah!

Ninü

7 ADIMDA FLORANSA YEME İÇME REHBERİ

15 MEKANLA BERLİN YEME İÇME DOSYASI

PRAG YEME İÇME REHBERİ – BIRAKMADILAR Kİ ACIKAYIM!

BATUM YEME İÇME REHBERİ: HAÇAPURİ Mİ HİNKALİ Mİ?

Belki bunlarla da ilgilenebilirsiniz

Yorum yok!

    Yorum Bırakın