Genel Yeme-İçme Rehberi

SİRKECİ MEKAN REHBERİ: İSTANBUL’UN YÜKSELEN SEMTİ SİRKECİ’DE GİDİLMEYE DEĞER 10 MEKAN

Yüzlerce yıldır İstanbul’un kalbi Tarihi Yarımada‘da atıyor. Toprağın üstünde Camileri, dikilitaşları, surları, çeşmeleri; toprağın altında eski saray, hipodrom kalıntıları, sarnıçları ile neresinden tutsan bir değer fışkırıyor. Eminönü sahilden kalkan vapurların düdüğü martı sesleriyle beraber Mısır Çarşısı‘ndan yükselen baharat kokularına karışıyor. Önünde kuyruk olan kuru kahveciler, lokumcu, çerezciler, pasta malzemesi satan dükkanlar, toptancılar, incikçi boncukçu, çiçekçi sepetçi derken her şeyin piyasası burada. İstanbul’un, hatta Türkiye’nin dört bir yanından insanlar ister alış-veriş ister turistlik sebeplerle yolunu muhakkak Tarihi Yarımada‘ya düşürüyor. Yıllarca belli başlı mekanlar ayakta tuttu bu bölgenin gustosunu. Ancak yavaş yavaş çok hoş mekanlar da açılmaya başladı. Yenisiyle eskisiyle Sirkeci mekan larını masaya yatıralım. O masadan da aç kalkmayalım lütfen 🙂 Hazırsanız Sirkeci Mekan Rehberine başlıyoruz 🙂

SİRKECİ’DE GİDİLMEYE DEĞER 10 MEKAN ÖNERİSİ

1-COFFEETOPIA (Nitelikli kahve, leziz tatlı ve güleryüzlü çalışanlar)

Sirkeci mekan ları dendiğinde ilk aklıma gelen Coffeetopia. Müdavimcilik benim olayım. Sevdim mi, mekan da kendini bozmadı mı, asla bırakmam. Tüm sülalemi, arkadaşlarımı götürür; takipçi buluşmalarımı orada yaparım. Coffeetopia‘nın yeri bende ayrı.

Nitelikli kahveyi onlarla sevdim; chemexi, V60’ı onlarla tanıdım. Kahvelerden Etiyopya’yı sevip Kenya’dan haz etmediğimi orada öğrendim. En önemlisi de flat white! Avustralya esintilerini İstanbul’a getiriyor bu kahveci çünkü sahipleri Avustralya’da edindikleri kahve deneyimlerini bizlere sunuyor. Kahveler yine kendilerine ait Kahve Fabrikası‘ından taze kavrulmuş olarak geliyor, Coffeetopia‘da taze olarak öğütülüp iyi kahveye dönüşüyor.

Sirkeci Mekan Rehberi – Coffeetopia Eminönü

Bana her zamankinden dediğimde önüme laktozsuz flat white geliyor 🙂 Sağlam menüsü mevsim geçişlerinde yeni lezzetlerle çeşitlenip insanı sıkmıyor. İnsan kuru kahvecilerin arasında böyle kaliteli kahve içebildiğine harbiden de hayret ediyor. Güney Amerika’dan gelen turist bile gelip buluyor mekanı çünkü müşterilerinin yarısı turistler ve onlar da referanslı geliyor. Tripadvisor‘da namları kendiliğinden yürümüş. Yalnız bi kötü özelliği var. Onların sayesinde artık kötü kahve içemiyorum. Kötü kahveyi kokusundan, renginden, tadından ve bardakta bıraktığı lekeden anlar oldum. Teşekkürler Coffeetopia 🙂

Menülerinde espresso bazlı kahveler, manuel demleme yöntemi ile demlemeler, tatlı, kruvasan, cupcake, cookie, salata, tost, sandviç ve wrapler ile pancake ve bowllar var. Yeni tatlılardan Lotus Cheesecake ve Red Velvet Cup Cake olay! Girişin üstünde 2 kat daha var. 1. katta gruplara uygun dev bir masa ve kitaplık, 2. katta ise rahat koltuklar bulunuyor. Duvarlar ise duvar resimleri ile bezeli. Sanatla kahvenin bir araya gelmesine bayılıyorum. Siparişler masadan veriliyor ama hesap bizzat kasaya ödeniyor. Kahvenizi tatlınızı alıp götürebilirsiniz de. Zaten yeni bardak tasarımları çok keyifli.

ADRES: Hobyar, Arpacılar Cd. No:4, 34112 Fatih/İstanbul 

https://coffeetopia.com.tr/

2-OLDEN 1772 (Tarihi handa şık restoran)

Sirkeci‘nin en yeni değerlerinden biri Olden 1772. 250 yıllık tarihi olan Muhsinzade Hanı‘nın restorasyonu sonrası ortaya çıkan Han 1772 Oteli ve onun bünyesindeki Olden 1772 şu anda şehrin en popüler mekanı desem yeridir. Popülaritesinin altını hakkıyla dolduran bir mekan. Hanın üzeri cam ile kapatılmış böylelikle yüksek tavanın etkisiyle muazzam bir ambiyans oluşmuş. Bu tavan kısmı açıldığında ise muhteşem bir manzara sizi bekliyor, Büyük Postane.. Bordo perdeler ile dev avize ise mekana boyut atlatmış. Üst katta yürürken karşımızda şıkır şıkır renkli şişelerle süslenmiş ve ışıklandırılmış barı görüyoruz.

Döner merdivenden aşağı süzüldüğümüzde ise geniş avluya özenle dağıtılmış değişik boyut ve stillerde masalar karşılıyor bizi. Yer yer mermer mini şelaleler, 2’li 4’lü masalar, koltuklu köşeler, geniş gruplara uygun masalar mevcut. Avlu ısıtıcılarla ısıtılıyor. Servis hızlı ve personel güler yüzlü.

Menüde ağırlıklı olarak sakatat çalışılmış. Vegan olarak sadece 1 çeşit ana yemek var. Menü biraz daha geliştirilmeli. Şarap seçkisi de fena sayılmaz. Kokteylleri güzel görünüyordu ama deneme imkanım olmadı. Bir sonraki gidişimde kokteyllerine odaklanmak istiyorum. Başlangıç olarak ızgara sebze söyledik. Dolu dolu, leziz bir tabak. Pancar püre dokunuşu güzeldi. Arkadaşım karnabahar aldı. Ahım şahım bir tabak değildi. Ben somon tercih ettim. Lezizdi. Yemekler üzmez ama çok da beklentiyi yükseltmeyin.

Sirkeci Mekan Rehberi – Olden 1772

Gelelim rezervasyon olayına. En çetrefilli mevzu. Olden 1772‘de Rezervasyon sadece websitelerinden ve sadece 2 saatliğine alınıyor. Ben giderken ön ödeme mevzusu yoktu ama anladığım kadarıyla yoğun talep ve beklenmedik rezervasyon iptalleri sonrası rezervasyon esnasında ön ödeme almaya başlamışlar. Yorum yapmıyorum, sadece sizlerle olanı paylaşıyorum. İşletme onların, şartları kabul edip gidip gitmeme de sizin tercihiniz. Şu an kahvaltı, öğlen yemeği ve akşam yemeği olarak 3 set halinde, kahvaltı için 09.00-11.00, 11.00-13.00, öğlen yemeği için 12.00-14.00, 14.00-16.00, 16.00-18.00, akşam yemeği için 18.00-20.00, 20.00-22.30, 22.30-00.00 oturumlarıyla misafir kabul ediyorlar.

Rezervasyon esnasında “Kıyafet Zorunluluğu: Smart Casual’dır. Şort, terlik ve eşofman kabul edilmemektedir.” kısmı karşınıza çıkınca şaşırmayın. Boşuna aşortmanle gelmeyin demedik 🙂 Olden 1772‘de Mutfak 23.15’te kapanıyor, 18.00 sonrası 18 yaş altı misafir kabul edilmiyor. Sokak trafiğe kapalı olduğu için 19.00 sonrası Vale Hizmeti de veriyorlarmış. Şimdilik durumlar böyle, değişiklik olursa güncelleriz.

ADRES: Hobyar, Mimar Vedat Sk. No:3, 34112 Fatih/İstanbul

https://olden1772.com

3-KRAL KOKOREÇ (Kokoreçin kralı burada 🙂

Bazı hassas mevzular var ki haklarında konuşmak yürek istiyor, bazen de bağırsak 🙂 Ben şimdi desem ki en iyi kokoreç burada olay çıkar. Zaten en iyisi de burası değil 🙂 Ama iyidir, hastır, lezizdir. 10 senedir severek yerim. Kral Kokoreç‘in menziline girer girmez ustam bir parça kesip ikram ediyor her seferinde. Ben kokoreçimi yerken bir yandan da o kokoreçin hazırlanma videosunu çekiyorum. Bazen çeyrek, bazen yarım. Kokoreç böyle bir şeyse ben buna varım 🙂 Özellikle yurt dışından dönünce muhakkak uğrarım nedendir bilmem 🙂

Sirkeci Mekan Rehberi – Kral Kokoreç

Büyük Postane Caddesi üzerinde yer alan kokoreççinin ayrı bir mekanı yok. Yol üstü minik masa ve taburelerinden ibaret. Mekan, ortam beklemeyin. Masalarda midye dolma da oluyor bir de içecek. Başkaca bir şey aramayın 🙂 Benim severek gittiğim bir kokoreççi, sizlere de öneririm.

ADRES: Hobyar, Büyük Postane Cd. No 26/1, 34112 Fatih/İstanbul

4-KAVURMACI GÖZE (Ağızda dağılan mis gibi kavurma)

Kavurma öyle her yerde bulup yiyebileceğiniz bir lezzet değil. Yo yoo kurbanda annenizin yaptığı kavurmadan bahsetmiyorum 🙂 İyisini buldunuz mu kaçırmamanız gerekiyor. Biz kendi aramızda öyle yapıyoruz 🙂  Laf aramızda, Kavurmacı Göze gelip de semtimize kavurmacı açmasa belki benim de aklıma gelmezdi, DURUN BEN KAVURMA YİYECEĞİM diye kendimi ortalara atmazdım 🙂 Fena mı yoldu, iyi oldu valla, çok da güzel oldu.

Sirkeci Mekan Rehberi – Kavurmacı Göze

Deutsche Orient Bank‘ın sol yanında bir kaç masalı küçük bir mekan. Göze Bey‘in önünde dev kavurma tencereleri.. Arkada ateş yanıyor, pideler oradan taze taze çıkıyor. Dev kapağı bir aralıyor, Alllaaaaaahhhh, tutmayın Ninü’yü! İmkan olsa tencereye atlayıp bu dünyadan kaybolsam 🙂

Masamıza kurulup siparişimizi veriyoruz. Tarafını seç! Pirinç mi bulgur mu! Ben bulgurcuyum. Tabağımızda pilav, kavurma ve çeyrek pide oluyor. Ortaya domates ve soğan söğüş ile az maydanoz geliyor, bir de sepette pide. Arzu eden naneli ayran da söyleyebilir. Kavurmanın porsiyonu bence küçük. Erkekler biraz zor doyuyor o yüzden direkt 1,5 söylüyorlar. Ama pilavla pideyle kurtarıyor yine 🙂 Ağızda dağılan lokum gibi bir kavurma. Mis mis. İşte buna değiyor. Hayvancılığın yaygın olduğu bir ülkede ete ulaşmanın bu kadar pahalı olması diye lafa başlayacağım ama boş verin. Tadımız kaçmasın Sevgili Ali Rıza Beyler, aman diyim 😉

  • 110 gr kavurma 115 TL
  • Bulgur ya da Pirinç Pilavı 35 TL
  • Naneli ayran 25 TL

ADRES: Hobyar, Zaman Hanı, Fındıkçı Remzi Sk. No:5 D:B, 34112 Fatih/İstanbul

5-TAT SARIOĞLU BÜFE (Tavuk döner burada yenir!)

Kavurmacı Göze’nin bir üst dükkanında çok sevdiğim bir mekan daha var. Tat Sarıoğlu Büfe. Ben burayı damağına güvendiğim -yetkili- bi abiden öğrendim. Semtlerdeki iyi mekanları o bölgede uzun zamandır esnaflık yapanlardan ya da çalışanlardan öğrenmek en sağlam yollardan biridir. Özellikle de daha salaş lezzetlerde. Tavuk döner de salaş lezzetlerin kralı olduğuna göre 🙂 Neyse bu konu çok hassas bir konu. Daha düne kadar en ucuz ulaşabileceğimiz lezzetlerden biriydi. Suistimale de müsait olduğu için insanların çoğunda olumsuz intiba bıraktığı doğrudur. O yüzden iyi tavuk döner yiyebileceğiniz bir yer bulmak öyle zor ki..

Sirkeci Mekan Rehberi – Tat Sarıoğlu Büfe

Tam bu noktada damağını sizlerin yoluna feda eden, kiloları sizlerin yerine alan Ninünüz devreye girip kobay misali sizin için her şeyi deniyor ve yedikten sonra ölmediği mekanları sizlere öneriyor 🙂 Sirkeci mekan larından Tat Sarıoğlu Büfe‘de 2 şey var: 1.Tavuk döner, 2.Dana ciğeri. Fiyatlar belli, gramına göre muamele 🙂 Tavuğu bilindik bir markadan kullanıyor, saçma sapan yerlerini değil sadece göğüs etini kullanıyor. Ekmekleri her daim taze, zaten işin sırrı ekmekte yatıyor 🙂

Oturacak yer yok içeride, 2 tabure sadece, sokağa atılmış minik masa ve tabureler de var, kışın da burada yeniliyor, merak etmeyin soğuktan donulmuyor 🙂 Bir sokak aşağıdaki bozuk ağızlı çalışanlarıyla, donuk yağlı dönerleri yiyene kadar gelin burda mis gibi tavuk döner yiyin. Hem cebiniz yanmasın, hem karnınız doysun 😉

  • Tavuk döner 50 gr: 25 TL, 100 gr: 42 TL, 150 gr: 62 TL, 200 gr: 85 TL

ADRES: Hobyar, Fındıkçı Remzi Sk. 5/A, 34112 Sirkeci-Fatih/İstanbul       

6-GÜVENÇ KONYALI ETLİ EKMEK (Etli ekmek, bamya çorbası ve fırın kebabı)

Sirkeci mekan ları arasında uzun süre en sevdiğim yer oldu Güvenç Konyalı Etli Ekmek. Yine ilk açılış tarihinden beri yani 2011’den beri bilip tüm gelişimine şahit olduğum bir mekan. İlk zamanlarda haftada 1 muhakkak burada etli ekmek yiyordum. O kadar lezzetliydi ki! Bazen az bamya çorbası bazen de kemiği tuttuğunda löpp diye düşüveren fırın kebabı. Bunların üzerine de saç arası tatlısı, Allaaaah tutmayın küçük enişteyi 🙂 Senelerce tüm arkadaşlarımı, ailemi buraya götürdüm. O zamanlar damağı kuvvetli bir kaç gurme ve esnaf dışında fazla bileni yoktu. 

İlk yükselişini Vedat Milör‘ün ziyareti sonrasında yaptı. Daha sonra sosyal medyayı etkin kullanarak mekanın sahibi de (Hüseyin Güvenç) bir influencer oldu. Nusret, CZN Burak gibi restoran sahiplerinin ürünlerinin önüne geçtiği şöhret tutkusuna kapıldılar. Gelen turistlerin çoğu Araplar olamaya başladı, zaten o dönem İstanbul’da inanılmaz artan Arap nüfusunu da bir şekilde doyurmak gerekiyordu 🙂

Sirkeci Mekan Rehberi – Güvenç Konyalı Etli Ekmek

Güvenç Konyalı Etli Ekmek‘e eskisi kadar gitmesem de hiç kopmadım. Yine güzel yapıyorlar etli ekmeği. Ve yine o masalarda tonla anım dolu, vefat eden müdürümle az yemek yemedik orada. Ama gönül bağından öte kalitelerini muhafaza ettiklerini düşünüyorum. Bir gün herkes gider yine biz eski müdavimler kalırız 😉 Üst kattaki masalarda annenizle, babanızla, çoluk çocuğunuzla gidip yemek yiyebilirsiniz. Anne babanın beğenmesi garantili 😉

Fiyatlara gelecek olursak her gittiğimde biraz daha pahalı gelmeye başladı. Ama tekrar söylüyorum, fiyatları etkileyen bir sürü etmen var. Ve benim önerdiğim, kalitesini yıllardır koruyan mekanlar hep bi tık pahalı, her şeyin bir bedeli var. O yüzden her aklımıza estiğinde gitmek yerine çok istediğimizde arada bir gidiyoruz artık, ne yapalım.

ADRES: Ankara Cad, Hocapaşa Hamamı Sk. No: 4, 34110 Fatih

KLASİKLER..

7-ALİ MUHİTTİN HACI BEKİR (İstanbul’un en eski şekercisi)

Ali Muhittin Hacı Bekir İstanbul’un en eski ve köklü işletmelerinden biri. Sirkeci mekan ları arasında belki de en nadidesi.  Ülkemiz şartlarında bir işletmenin yıllara meydan okuması öyle güç ki, sadece hayatta kalmalarına bile alkış tutarım. Ki Ali MuhittiN Hacı Bekir her zaman popülaritesinin altını hakkıyla dolduran bir mekan oldu. Mekanın tarihçesine çok girmeyelim. Onun için YouTube’daki başarı hikayeleri anlatan kanallara bakabilirsiniz. Biz lezzetlere odaklanalım 🙂

Ali Muhittin Hacı Bekir‘in Hamidiye Caddesi üzerinde yan yana iki tane mekanı var. Biri daha ziyade pastane gibi, limonatası, demir hindi şerbeti ve pastane ürünleriyle ünlü, diğeri ise asıl şekerci, lokumcu, badem ezmeci dükkan. Genelde ben şekerci kısmı ile ilgileniyorum. İl dışı ziyaretlerimde götürdüğüm hediye fiks Kuru Kahveci Mehmet Efendi’den kahve, Ali Muhittin Hacı Bekir’den lokum ya da badem ezmesi. Bu kombinasyonu yaptığımda acaba bu hediye az mı oldu diye düşünmüyorum çünkü artık bunun için servet ödüyorum 🙂 En son minik bi kutu badem ezmesine 169 TL verdim de oradan biliyorum 🙂

Sirkeci Mekan Rehberi – Ali Muhittin Hacı Bekir

Ali Muhittin Hacı Bekir‘in yaz ayları hariç ürettiği bir de kaymaklı lokumu var ki, sabahlar olmasın.. İnanılmaz bir lezzet.. Ablamın loğusalık döneminde süt yapsın diye kutu kutu taşımışlığım var 🙂 Ayrıca damla sakızlı uzun da bir lokumları var ki o biçim. Arada kendimi şımartmak istediğimde alırım az bir şey, yolda kemire kemire yürürüm 🙂 Klasik lokumlarının dışında meyve aromalı olanlar da güzel. Bir ara naneli limonluya, bir dönem  de güllü limonluya takıldım. Akşide şekerleri de güzeldir. Bazen alıp anneme götürürüm. Eski usül, kutu üzeri kağıt sarıp kurdela ile bağlamalı sunumuna bayılıyorum. İşte köklü mekan dediğin çizgisini böyle sürdürür!

Sirkeci mekan larından bahsedip Muhittin Bey’i pas geçmek olmazdı, siz de sözümü dinleyin, bir kese kağıdına az biraz badem ezmesi ile damla sakızlı lokum koydurun. Dünya bir gün, o da bugün 😉

ADRES: Hobyar, Hamidiye Cd. No:83, 34112 Fatih/İstanbul

https://www.hacibekir.com/

8-HAFIZ MUSTAFA 1864 (Bu pastalar harbiden iyi)

Sirkeci mekan larını anlatırken pas geçemeyeceğim bir işletme var: Hafız Mustafa 1864. Şekerci Hafız Mustafa‘nın tarihi 1864’e dayansa da şu anki işletme ile organik bir bağı yok, zamanında satın alınmış. Çok aşırı popüler, tursitlerin vazgeçilmezi bir yer ama bu durum mekanın kötü olduğu anlamına gelmiyor tabi. Ben son 12 senelik gelişimine bizzat şahidim. İlk başlarda daha mütevazı idi. Poğaçaları, açmaları gayet lezizdi. İlk kez pasta olayına girdikleri dönemi de çok iyi hatırlıyorum. Harika pastaları sunmaya başlamışlardı hem de dev porsiyonlarla. Sonra tabi işler değişti, Sovyetler Birliği dağıldı felan, çarşı karıştı 🙂

Bu arkadaşlarda bir çay var, of o biçim. Kana kana içmek istersiniz. Bir de uzzuuunca bir dönem sabah kahvaltı için gelen bölgede çalışan kişilerden çok daha az para aldılar, yani şöyle düşünün, bir kaşarlı açma bir çay için 5 TL ödediğim zamanları biliyorum 🙂 O açma asla midemi yakmazdı, çay ise dediğim gibi mis gibidir. Ala Trileçe‘nin menülerine ilk eklendiği zamanı hatırlıyorum. Antep fıstıklı trileçeye dökülen özel kaymağımsı beyaz sos, off o neydi öyle. Bir dönem de buna dadanmıştım, yaz aylarında soğuk soğuk gömüyordum vallahi 🙂

Görsel https://www.hafizmustafa.com/sirkeci

Sonra inanılmaz bir marketing başarısıyla özellikle Arapların da şeker manyaklığının verdiği booster etkisiyle bu abiler aldı yürüdüler. Kırmızı da karton çanta yaptılar ama o nasıl bir tatlı kırmızıdır. 100 m öteden görürsün, ben de bundan almalıyım bana da kırmızı torbaağğ diye bağırırsın 🙂 Mekan git gide kalabalıklaştı, fiyatlar arttı uçtu (her yerde öyle olmadı mı zaten?), çalışanları Arapları etkilemek için coşkulu nidalar savurmaya başladı.. Gibi gibi. Ama mekan hep kaliteyi korudu bence son tahlilde. Pastanın porsiyonu küçüldü, trileçenin sosu azaldı ama aldığınız şey, yediğiniz puding, muhallebi, tatlı, baklava, burma ne ise artık totalde kötü bir tat bırakmıyor damağınızda.

Hafız Mustafa‘nın Bahçekapı’daki orijinal yerine de çok gittim. Her daim güleryüzlüdürler. Tramvayın dönüş yaptığı o meşhur köşedeki ikonik mekanı ise kuşkusuz her daim en iyisi olarak kalacak. Bir kere deniz ve panaromik Sirkeci manzarası var. Ah o pencere kenarında ne anılarım var. Bir ara yeniden gideyim de akıp giden yıllarımı, yediğim kaşarlı açmaları, kutladığım doğum günlerini ve orada yaptığım vedaları düşüneyim 🙂 Neyse şocuklar ben duygusala bağladım. Siz kaçın, kurtarın kendinizi 🙂

ADRES: Hoca Paşa, Muradiye Cd. No:51, 34080 Fatih/İstanbul

https://www.hafizmustafa.com/

9-MEŞHUR FİLİBE KÖFTECİSİ (İstanbul’un en eski lokantalarından biri)

Balkanlardan, Filibe’den göçen Mehmet Saltuk’un 1893 yılında Sirkeci‘de açtığı bu köklü işletme nesilden nesile aktarılarak en son Turgut Saltuk’un kızı Münevver Hanıma geçiyor. Münevver Hanım’ın oğlu ve kızı bu hatıraya sahip çıkıp bugünlere ulaşmasını sağlıyor. 12 senedir severek gittiğim mekan orijinal yerinden mülk sahibi problemi yüzünden ayrılmak durumunda kaldı ama uzağa gitmedi şükür. Hemen iki dükkan yanda, Hocapaşa Lokantaları‘nın yanında kendine küçük ama sevimli bir yer buldu. Bu yer de eski yerini aratmadı.

Sirkeci Mekan Rehberi – Meşhur Filibe Köftecisi

Sirkeci mekan larına değinirken Filibe Köftecisi‘ni es geçmek olmazdı. Mekanı ilk keşfettiğim yıllarda öyle muazzam bir lezzeti vardı ki, ben ortamlarda hayatımda yediğim en iyi köfte diyebiliyordum. Bir köftenin suyu içinde nasıl böyle güzel kalır. 6 Adet köfte, köfte sosu, soğan ve köz biber. Tabak bu kadar. Pek doyurucu sayılmaz ama ben her daim yanında salata söylerim, taptaze ekmeğin arasına da koyunca salatayla doyuruyor beni. Ama beyler muhakkak 1,5 söylesin. Üzerine de klasik yoğurt tatlısı. Bitti gitti. Hayat o kadar da karmaşık olmamalı aslında, bakın 2 çeşitle mis gibi doyduk 🙂

Doğruyu söylemek gerekirse ben artık o eski tadı alamıyorum. Yaşlı bir usta vardı, o gittikten sonra nedense tam bi oturmadı gibi. Gelgelelim Meşhur Filibe Köftecisi‘nin yeri bende ayrıdır, Cem Yılmaz gibi, ne film çekse seyrederim 🙂 Bir kere güzel işletmecileri yeter. Güleryüzlü, ahlaklı esnaflığın örneği. Sirkeci‘ye yolu düşen bence ille bi denemeli. Fiyat konusuna da girmek istemiyorum artık 🙂

ADRES: Hoca Paşa, Hoca Paşa Sk. No:3, 34112 Fatih/İstanbul

10-ORIENT EXPRESS RESTAURANT (Tarihi ambiyansta gar lokantası)

Yataklı ve yemekli vagonları bulunan Fransız demiryolu işletmesi Vagon-Li (Wagons-Lits)  Şirketi’ne ait olan Orient-Express, 4 Ekim 1883 yılında Paris’ten ilk seferine çıktı. Paris’ten Varna Limanı’na kadar trenle seyahat eden yolcular, oradan buharlı gemiyle İstanbul’a geldi. Sonra güzergaha İstanbul eklendi ve Orient Ekspress, Paris-İstanbul hattında seferlere başladı. Bu dönemde Sirkeci Garı inşa edildi, ayrıca gelen misafirlerin konaklayacağı lüks bir otelin bulunmaması nedeniyle de Pera Palace Otel‘in inşasına başlandı. Lüks vagonlardaki standartlarını düşürmeden konaklayabilecekleri Pera Palace başka bir yazının konusu olsun biz Sirkeci Garı’ndan ve Orient Express Restaurant‘tan bahsedelim.

Sirkeci Mekan Rehberi – Orient Express Restaurant

Orient Express Restaurant, lüks trenle gelen misafirlerin soluklanacağı, güzel yemekler yiyebileceği bir işletme olarak açılıyor. Zaman içerisinde demir yolarına olan talebin azalması, 1977’de seferlerin sona ermesiyle popülaritesini yitirse de 1990’lı yıllarda değişen işletmesiyle ufak bir yenilenme sonrası tekrar konuklarıyla buluşuyor. Tarihi binanın yüksek tavanlı salonuyla iç kısmı ayrı güzel, istasyona bakan dış bar kısmı ayrı güzel. Ben genelde dışarıda takılmayı seviyorum. Fiyatlar piyasaya göre uygun, hele eskiden çok daha ekonomikti.

Köklü işletmelerde görebileceğiniz yıllardır aynı yerde çalışan orta yaşlı abi tadındaki çalışanları güleryüzlü ve yardımsever. Restoran kısmı biraz meyhane stil. Rakılı mezeli akşamlara uygun. Toplu iş yemeklerinde düşünülebilir. Bar kısmına ise genelde yabancı misafirlerimi götürüyorum. O tarihi ambiyanstan inanılmaz etkileniyorlar. Toplu yemekler için rezervasyon öneriyorum.

Güzel bir haberim var. Orient Express 2024 yılında tekrar sefer yapmaya başlayacak. O zaman gar restoranının popülaritesi daha da artar. Siz ortalık çok karışmadan gidin, görün derim 🙂

ADRES: Hoca Paşa, Sirkeci İstasyon Cd. No:2, 34110 Fatih/İstanbul

https://www.orientexpressrestaurant.net/

Sirkeci mekan ları yazmayla biter mi? Ben en sevdiklerimi ve vazgeçemediklerimi yazdım. bunların dışında tarihi ortamına bayıldığım ama artık kahveleri iyi olmayan, Legacy Ottoman Oteli‘nin altındaki, duvarında dev Mimar Kemaleddin ve Osman Hemdi Bey resmi olan Brew Coffeeworks, tatlılarını beğendiğim Evvela, sulu yemekte dünya markası Balkan Lokantası gibi mekanlar da var. Bir de cağ kebabı güzel olmasına rağmen esnaflığın beğenmediğimden ayağımı kestiğim Şehzade Cağ Kebap gibi mekanlar da var.

Hepsi benim kişisel önerimdir. 4 mekan harici deneyimlerim 10 + yıllık deneyim süzgecinde süzdüklerimdir.

Sirkeci çok kıymetli bir lokasyon, ona iade-i itibar zamanı gelmişti. Semt günden güne popülerleşirken yıllardır burada emek eden ve ayakta kalmaya çalışan mekanlara bir hediyem olsun bu yazı. Ağzımızın tadı bozulmasın. Sirkeci mekan larını seviyoruz vesselam..

Yeni lezzet duraklarında görüşünceye kadar..

Kalın sağlıcakla, afiyetle..

Eyvallah..

Ninü

 

Diğer yazılarım..

BATUM YEME İÇME MEKAN REHBERİ: HAÇAPURİ Mİ HİNKALİ Mİ?

I PHONE TURİSTLERİ İÇİN 24 SAATTE TİFLİS GEZİ REHBERİ

GÜRCİSTAN HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER-KİMDİR BU TAMADA?

GÜRCİSTAN ‘A GİTMEDEN EVVEL BİLMENİZ GEREKENLER

TİFLİS’TE NEREDE NE YENİLİR&İÇİLİR? TİFLİS MEKANLARI 2022

GÜRCİSTAN KAKHETİ ŞARAP ROTASI VE SİĞNAĞİ TURU

GÜRCÜ MUTFAĞI VE TİFLİS YEME İÇME KÜLTÜRÜ ÜZERİNE: KİŞNİŞMİŞ DE MUŞ MUŞ MUŞ 🙂

                                                                                                  

Belki bunlarla da ilgilenebilirsiniz

Yorum yok!

    Yorum Bırakın