GÜRCİSTAN KAKHETİ ŞARAP ROTASI VE SİĞNAĞİ TURU

Gürcistan’ı ne kadar sevdiğimi bilenler bilir, bilmeyenler de yazının ilerleyen kısımlarında zorla da olsa öğrenecektir 🙂 Dikkat dikkat! Bu yazı bolca övgü içerir! Gürcistan yemyeşil doğası, tarihi yapıları, gelişmiş şarap kültürü, nefis yemekleri ve etkinlik alternatifleriyle tam bir turizm cenneti. Ondandır doyamayıp tekrar tekrar gitme isteğim.. 2018 senesinde Tiflis, Gudauri, Ananuri ve Kazbegi’ni görmüştüm. 2021’in Temmuz ayında da bolca Tiflis gezip araya bir gün de Kakheti Şarap Rotası ve Siğnaği (Sighnaghi) turu ekledim.

İşte bu yazının konusu da bu: Gürcistan Kakheti Şarap Rotası ve Siğnaği Turu. Ben bu turu Gürcistan’ın önemli ve güvenilir tur firmalarından Gamarjoba Georgia Tours‘dan satın aldım. Memnun kaldığım için de deneyimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Tekrar söylemekte fayda görüyorum: Bu yazıdaki deneyimlerim tur programı ile sınırlıdır. Başka bir tur firmasının rotası ve uğradığı şarap evleri daha farklı olabilir, yahut siz kendiniz araba kiralayıp gönlünüze göre gezebilirsiniz. Ama aşağı yukarı Kakheti ‘de yapacağınız aktiviteler ve duracağınız duraklar aynı diyebilirim. Başlamadan evvel; ben daha öncesinde Gürcistan Yeme İçme Kültürü üzerine ve Tiflis Mekanları üzerine iki inanılmaz detaylı ve faydalı yazı yazdım, onları da şuraya iliştireyim. Yazılardan çokça arkadaşım, takipçim faydalandı, siz de mahrum kalmayın 🙂

GÜRCÜ MUTFAĞI VE TİFLİS YEME İÇME KÜLTÜRÜ ÜZERİNE: KİŞNİŞMİŞ DE MUŞ MUŞ MUŞ 🙂

30 MEKANLIK DEV TİFLİS YEME İÇME REHBERİ: SONUNA İ KOY VE YE 🙂

KAKHETİ

Şarabın yaklaşık 8000 sene evvel şu an Gürcistan sınırları içerisinde kalan bölgede bulunduğu düşünülüyor ve dünyadaki pek çok kaynak ve araştırma bu savı destekliyor. Gürcüler de bu olguya sahip çıkıp bu işin peşini bırakmamışlar. Gürcistan’da pek çok şehir ve bölgede şarap üretilmekle beraber içlerinden bir tanesi öne çıkıyor : Kakheti .

Gürcistan’daki en özel şarapların üretildiği Kakheti Bölgesi pek çok şarap evini içeriyor. Coğrafi yapısı nedeniyle Tiflis gibi şehirlerden çok daha serin ve yağmur almaya müsait bu bölgede birbirinden farklı mikroklima bölgeleri de var. Bu durum üzüm çeşitliliğini kat ve kat artırıyor. Her biri farklı karakteristik yapıya sahip olan bu üzümlerden elde edilen şarapların güzelliğini varın siz düşünün artık! O yüzden Gürcistan seyahatinizde yolunuzu muhakkak Kakheti Bölgesi ‘ne düşürmenizi öneriyorum.

GÜRCİSTAN KAKHETİ ŞARAP ROTASI VE SİĞNAĞİ TURU

12 saat sürecek turun programı şöyleydi:

• Gamarjoba Georgia Tours Ofisinde Buluşma

• Badiauri-Yolda mola verip tandır ekmeği, Gürcü domatesi, yerel peynirler ve çaça ile kahvaltı

• Bodbe’deki Azize Nino Manastırı

• Siğnaği

• The Great Wall of Georgia

• Alazani Vadisi

• Khareba Şaraphanesi ve Tünel

• Kindzmarauli Corporation

Gamarjoba Georgia Tours‘un Avlabari Metro İstasyonu’na epey yakın olan ofisinde 08.30 gibi buluşup Su ve içecek ikramı esnasında insanlarla kaynaştık. Saat 09.00 gibi de  yola koyulduk. Bize o gün eşlik eden Beka gerçekten donanımlı ve güler yüzlü bir rehberdi. Ülkesini seven, onun için kaygılanan, en iyi şekilde tanıtmak için çaba sarf eden insanları takdir ediyorum.

Bu arada Gürcüler bu turizm olayını çok güzel çözmüşler. Bizdeki gibi o işi laf olsun diye yapan, kendine bir şey katamamış kapasitesizlerle dolu değil acentalar (burada duyar kasmayın lütfen, alanında iyi olanları elbette tenzih ediyorum, siz kimleri kastettiğimi (dolandırıcı, düzenbaz, insanları korkutarak hediyelik eşya satan, olmayan hikayeler uydurarak insanları kandıran ve iyi niyetle yaklaşanları hemen ağına düşürmeye çalışan çakalları kastediyorum) anlamışsınızdır).

Bu kadar detayı neden yazdım biliyor musunuz? Çünkü bu turlarda üzümleri, bağları anlatıp geçmiyorlar; bir yandan da ülkenin içinde bulunduğu politik durum, komşularıyla olan ilişkileri, halkın durumu üzerine bilgi verdikleri için kafanızda hayali bir Gürcistan ön yargısı ile gezmiyorsunuz. Gittiğiniz bölgeyi her yönüyle tanımanın da önemli olduğunu düşünüyorum. Öbür türlü shish kebab şok güzel oluyor kafasında tıkanıp kalır turistler.

Kakheti – Badiauri

Tiflis şehir merkezinden uzaklaşıp Kakheti sınırlarına giriş yaptıktan sonra kendinizi yemyeşil bir cennet bahçesinde buluyorsunuz. Yol dışında her yerde ağaç var, bir yanda meyve ağaçları diğer yanda asmalar.. Bu topraklar bereketli topraklar! Bir müddet yol aldıktan sonra Badiauri’de yerel ekmek üretilen bir bağ evinde mola veriyoruz.

Gürcü teyzem bize tandır ekmeği nasıl yapılır onu anlatıyor, canlı canlı da yapıp, pişirip yediriyor. “Şotis puri” denilen bu tandır ekmeği hilal şeklinde; yanlarda ince ortada nispeten daha geniş. “Puri” zaten ekmek demek, şekline göre isim değiştirebiliyor. Hatta “şoti” kelimesinin pagan dönemi tanrılarından Ay ile ilişkili olduğu hilal şeklinin bu yüzden verildiği söyleniyor. Tandırda yapılan ekmeklere ise genel olarak “tonis puri” deniliyor.

Gürcistan kültürü ve mutfağı bize yakın demiştik diğer yazılarımızda. O yüzden ben turdaki diğer turistler kadar şaşırmıyorum tandırda pişirme ritüeline. Ama tabi bu hayran kalmadığım anlamına da gelmiyor. Gürcüler hamur işlerini bizden daha iyi kotarıyor. Ekmeği, pidesi, yedikten sonra şişkinlik yapıp mide yakmıyor. Kişisel tahminim tarımın daha eski usullerle, daha doğal yollarla ve -muhtemelen- daha az kimyasal müdahalelerle yapılıyor olması. Domatesi ısırdığınızda neyi kastettiğimi çok iyi anlayacaksınız.

Tandır ekmeğinin yapım aşamalarını seyrettikten sonra kapının önündeki masaya çöküyoruz. Rehberimiz hilal şeklinde bu taptaze ekmekleri masaya diziyor, hemen oradaki köylülerden peynir ile domates satın alıyor ve doğramaya başlıyor. Yemin ediyorum ben hayatımda bundan güzel kahvaltı etmedim. Sıcacık ekmek, mis kokan domates, süt kokan peynir.. Peynir muhtemelen sulguni. Üzerine de Gürcülerin yerel içkisi cha cha (çaça) ikram ediyor.

Daha evvelki Gürcü mutfağı yazımda bu konuya değinmiştim, tekrar söyleyeyim. Bakın bu çaça çok sert bir içki. Brandy sınıfına giren sadece ve sadece üzümden yapılan distile bir içki. Alkol oranı %65-%70’i bulan bir içki. Tavsiyem bir kere ucundan tadına bakıp sonra selamı sabahı kesmeniz 🙂 Aksi taktirde görüntü tak diye gidebilir, benden söylemesi 🙂

Mutlu bir toklukla Badiauri‘den ayrılıyoruz. Bu kahvaltı ritüeli için 2 Lari istiyorlar. Kesinlikle verin gitsin 🙂

Bodbe’deki Azize Nino Manastırı

2. durağımıza geldik. Burası Gürcüler ve Hristiyanlar için önemli bir nokta. Çünkü Gürcistan’a Hristiyanlığı getirdiği düşünülen Azize Nino’nun mezarının üzerine yapılan bir manastır burası. Azize Nino da bizim Kapadokya’dan geliyor bu arada. Ne değişik bir hikaye oldu bu 🙂 9. yy‘da inşa edilen manastır zaman içerisinde tahribat görüyor ve 17. yy’da yenileniyor.

Yönetimin el değiştirmesiyle bir dönem hastane olarak kullanılsa da sonra kaderine terk ediliyor. Derken yakın bir geçmişte restore edilerek 2003’te yeniden ziyarete açılıyor. Siğnaği sınırları içerisinde yer alan katedral ve yapılar bence görülmeğe değer.

Yalnız şapele girecekseniz kıyafetinize dikkat etmeniz gerekiyor. Neyse ki ben bunu düşünerek uzun ve bol bir pantolon giymiştim, başımı da şalımla bağladım. İbadethanelerde ihtiyaç olabilir diye yanımda her zaman şal taşıyorum. Kimi zaman belime bağlıyorum kimi zaman başıma, böylelikle herkesin kullandığı umumi kıyafetlere ihtiyacım olmuyor.

Ayrıca görülmeye değer bir de Çan Kulesi var. Hani kendi imkanlarımla gitmeye çalışsam belki oradan oraya transfer zorlar ve o zorluğu çektikten sonra ben bunun için mi bu kadar yol teptim diyebilirdim ama turla gidince detay yerleri bile rahatlıkla gezebiliyorsunuz.

Gürcülerin Ortodoks olduğunu ve epey dindar olduğunu yeniden belirtelim. Gürcistan’daki kilise, manastır ve şapelleri ziyaret ederken onların hassasiyetlerini göz önünde bulundurmanızı öneririm. Elinde mumla kiliseye koşan teyzeleri göreceksiniz. Olur da özensiz davranırsanız azar işitebilirsiniz 🙂

Aşkın Şehri Siğnaği

Açıkçası ben hangi alakayla aşkın şehri olduğunu anlayamadım ama yine de siz bilirsiniz, aşık olacaksanız ben tutmayayım 🙂 Biz biraz ismin etimolojisiyle ilgilenelim çünkü orada ilginç bir durum var. Sighnaghi, Siğnaği, Türkçe “sığınak” kelimesinden geliyor. Bölge tam da Gürcistan’ın Azerbaycan ve Rusya ile olan sınırına yakın konumlandığı için zaman zaman saldırılara maruz kalmış. Dağıstanlı çetelerce dönem dönem yağmalanmış.

O yüzden bu küçük şehir kale ve surlarla çevrelenmiş. Siğnaği‘nin tepeden manzarası muazzam (Alazani Valley), bir de bu kale ve surları.. Great Wall of Georgia demişler Çin Seddi’nden esinlenerek. Surlarda boylu boyunca yürümek çok keyifliydi. Çünkü etrafı yemyeşil. 

Ben bu şehre turla gelmeyi öneriyorum, şarap rotası ile birleştirilmiş turda ayrılan süre yeterli geldi çünkü. Ama belki 1 gece de konaklanabilir. Şehir çok minik gerçekten, bir kaç katedral, Etnoğrafya Müzesi ve eski evlerle bezeli sokaklar.. Az beklenti ile gidilirse sonradan üzmez sizi ama yok BEN O KADAR YOL TEPTİM AŞKI BULACAM ARKADAŞ diyorsanız o da sizin kişisel çapkınlık performansınıza kalmış 🙂

Alazani Vadisi-Haçapuri Yapımı-Öğle Yemeği

Siğnaği‘nin o muazzam panaromik yeşil manzarasına karşı konumlanmış Kusila Restaurant‘ta önce haçapuri nasıl yapılır, onu izledik. Bu aktivite çok hoşuma gitti. Böylelikle ayıla bayıla yediğimiz haçapurilerin nasıl yapıldığını seyretmiş olduk. Genel olarak un, su, tuz, maya, tereyağ ve sulguni&imeruli gibi peynirlerle yapılan haçapurilerle ilgili şuradaki yazımda epeyce bir detay vermiştim, oradan da inceleyebilirsiniz.

Sonrasında öğle yemeği için masadaki yerimizi aldık. Masa Gürcistan’ın yerel lezzetleri, mezeleri, salataları ve içecekleriyle bezeliydi. Bu benim ikinci Gürcistan ziyaretim olduğu için pek çok Gürcü lezzetini tek tek de olsa denemiştim daha evvelden. Gelgelelim ne var ne yok aynı anda masada görünce daha çok hoşuma gitti. Tur öveceğim aklıma gelmezdi ama malesef öyle; tek gezince hem çabuk doyduğunuzdan hem de bütçenizi aşacağından her şeyi aynı anda sipariş edemiyorsunuz. Ve çok net söyleyebilirim ki ne yediysem harikaydı! Gamarjoba Georgia Tours bu işi biliyor şocuklar, can-ı yürekten öneriyorum. 

Masada yok yok! Çeşit çeşit pikaliler, jonjoli salatası, Gürcü salatası, badrijani nigvzvit, tonis puri; içecek olarak Gürcistan’ın yerel gazozlarından armutlu ve tarhunlu gazoz (şu yeşil olan 🙂 ), beyaz ve kırmızı şarap; daha sonra çeşit çeşit haçapuriler, bizim şaşlık olarak bildiğimiz mtsvadi, chkmeruli (şkmeruli) denilen cevizli sarımsaklı soslu tavuk yemeği.. Bir an dedim cennetten çiçek mi topluyorum, her şey tamam bi altımızdan akmıyor şaraplar 🙂

Buradaki bardağı beğenip bardak koleksiyonum için satın alıyorum. Bardağın üzerinde şerbetçiotu resmi var, ortamlarda bu bilgiyi kullanarak hava atıyorum, yapıyorum bu sporu beesjkhgsjaka.

Rehberimiz Beka grubu çok dinamik ve samimi bir şekilde yönlendiriyor. 2 büyük masayız, hep birlikte kadeh kaldırıyoruz. Beka dilekte bulunmamızı istiyor sırayla. Güzel dilekler havada uçuşuyor 🙂

Kakheti – Khareba Şaraphanesi ve Tünel

Pek çok elementi tanıdık, pek çok elementi gördük. Geldik turumuzun şarap ayağına. İlk durağımız Gürcistan’ın köklü şarap markalarından Khareba Şaraphanesi ve bünyesindeki tünel. Burası gerçekten geniş bir alana yayılmış görkemli bir şarap üretim ve muhafaza tesisi. Çiçeklerle bezeli bahçesinde dinlenebilir, mağaza kısmından şarap satın alabilirsiniz. En güzel kısmı da rehberli tur idi. Burada öğrendim “qvevri”nin ne olduğunu. Şu yazımda epey detaylı anlattığım için tekrara girmeden devam ediyorum. 

Khareba Şaraphanesi‘nin bağlarının %75’i Doğu Gürcistan’da %25’i ise Batı Gürcistan’da imiş. Hem qvevri gibi geleneksel yöntemlerle üretim yapıyorlar hem de Avrupadan getirdikleri yeni ve teknolojik sistemleri kullanıyorlar. Endemik Gürcü üzümlerinin yanında bölgeye uyum sağlayabilen yabancı menşeli üzümleri de yetiştiriyorlar. Sadece şarap da değil, brendi, cha cha ve üzüm çekirdeği yağı da üretiyorlar.

Dev tünel ise göz kamaştırıcı. Mahzenler şarapların bozulmadan muhafaza edilebileceği donanımda. Böylesine büyük bir şarap üretim tesisini ilk kez ziyaret ettim. Ve bu ziyaretimden memnun kaldım. Şarap turu içerisinde minik peynir tabaklarıyla şarap tadımı da yaptık. Fiyatlar nispeten pahalı olduğu için ben şarap alma olayını öbür şaraphaneye bıraktım.

Çıkışta insanlar şarabını alırken bir yanda da yerel kıyafetli müzisyenler Gürcü müziği çalıyordu. Turistik bir aktivite de olsa Gürcü kültürünün en önemli parçalarından biri olan Gürcü müziğini canlı dinleme imkanı bulmak beni memnun etti. Verimli bir gezi oldu anlayacağınız.

Kakheti – Kindzmarauli Corporation

Geldik şarap rotamızın 2. durağına. Burası Kvareli Kalesi surları içerisinde yer alıyor. Bahçe kısmında dev qvevri leri görebilirsiniz. Genel bilgileri içeren turdan sonra tadıma geçiyoruz. Buradaki şaraplar damak zevkime daha çok uyuyor sanki. Sanırım ondan mütevellit 4 şişe şarap alıyorum 🙂 

1533 tarihinde kurulmuş burası. Saperavi, Kisi, Mtsvane, Khikhvi, Alexandrouli, Muluretuli, Rkatsiteli ve Kakhetian Mtsvivani üzümlerinden şarap üretiyorlar.

 JSC “Kindzmarauli Corporation” şarapları 20 ülkede satılıyor: 1. Gürcistan, 2. Ukrayna, 3. Kazakistan, 4. Beyaz Rusya, 5. Azerbaycan, 6. Rusya, 7. Almanya, 8. Amerika, 9. İsviçre, 10. Japonya, 11.Kanada, 12.Çin, 13.Lüksemburg, 14.Letonya, 15.Bulgaristan, 16.Romanya, 17. Slovakya, 18.Finlandiya, 19.İngiltere, 20.Tayvan

Geleneksel usul qvevri ile yapılan şaraplar, dev meşe fıçılar, şarapların muhafaza edildiği dev tanklar.. Hem geleneksel yöntemler hem de modern teknoloji.

Yine brendi üretildiğini görüyoruz. Zaten efendim ça ça da bir çeşit brendi değil mi 🙂 Görülmeye değer bir şaraphane burası. Duruji Winery yazıyor şişelerin üzerinde, bu durum sizi şaşırtmasın. Artık restoranlarda, marketlerde kartal logolu bu şaraphaneyi gördüğünüzde şaşırmayacaksınız 🙂 Kisi şarabına bayıldığımı söylemeliyim.

Dolu dolu geçen turumuz sanırım artık bitiyor. Üzerimizde tatlı bir yorgunluk.. Böyle detaylı bir turu bir güne sığdırabilmenin de içten içe gururu. Kakheti ‘yi bir nebze de olsa tanıyoruz artık. 10’larca şaraphane hektarlarca üzüm bağı var. Gez dolaş bir günde bitmez ama bu bir gün bana çok iyi geldi. Gürcistan’ı tanımanın en önemli parçalarından biri olan şarap kültürünü daha yakından tanıdık.

Bu arada yerel müziklerini dinledik, yerel lezzetlerini tattık. Temmuzun sıcağında cayır cayır yanan Tiflis’ten serin bağlara kaçtık. Bir sürü de yeni arkadaş edindik. Yani edindim 🙂 Örneğin turda yan yana oturduğum Adithi ile ertesi günü Kikliko’da karşılaştım ve bir gün beraber gezdik. Diğerleri ile de hala instagramdan takipleşiyoruz. 

Instagram demişken; asıl olayların instagram’da döndüğünü bilmem söylemeye gerek var mı 🙂 Varsa bi takibinizi bir kaç laykınızı alırızssaljakjda https://www.instagram.com/yesempatik/

Siz de Kakheti ‘yi yakından tanımak için bu turdan rezervasyon yaptırmak isterseniz şuraya tıklayabilirsiniz. Gamarjoba Georgia Tours Kakheti Wine Region Tour

Yeni yollarda, leziz tatlarda buluşuncaya kadar,

Kalın sağlıcakla, afiyetle..

Eyvallah!

Nilgün KARAKAŞ

 

GÜRCİSTAN’LA İLGİLİ DİĞER YAZILARIM

GÜRCÜ MUTFAĞI VE TİFLİS YEME İÇME KÜLTÜRÜ ÜZERİNE: KİŞNİŞMİŞ DE MUŞ MUŞ MUŞ 🙂

49 MEKANLIK DEV TİFLİS YEME İÇME REHBERİ: SONUNA İ KOY VE YE 🙂

BATUM ‘UN KENDİSİNE SORDUK: 24 SAATTE BATUM NASIL GEZİLİR

BATUM YEME İÇME REHBERİ: HAÇAPURİ Mİ HİNKALİ Mİ?

GÜRCİSTAN ‘A GİTMEDEN EVVEL BİLMENİZ GEREKENLER

GÜRCİSTAN HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER-KİMDİR BU TAMADA?